Kitap Adı: Senli
Yazarı: Merve Akıncı
Yayınevi: Müptela Yayınları
Sayfa Sayısı: 150
TANITIM
Bu defter, beraber yaşadığımız her şeyin anısına övgüyle yazılmış, hatırlanmaya değer her şeyi içeriyor. Hayır, bu bir günlük değil, bu senli bir anılar geçidi olacak. Senin ve Benim... Karan ve Bahar'ın... Sevgin içimde büyüyen bir çığı anımsatsa da, o çığın üstüme devrilip sonumu getireceğini adım gibi bilsem de yine de yanında olduğum için, varlığını hissedebildiğim için hep binlerce kez şükrettim. Seni sevmek daha değerliydi, kendimden daha çok…
Uyarı: Spoiler vermemeye çalışsam da, anlık bir şokla spoiler verebilirim.
Yorumuma geçmeden önce, Senli'yi aldığım gün yazarıyla çekildiğim fotoğrafı sizlerle paylaşmak istiyorum. Ayrıca Şahmelek gibi Senli'yi de imzalı bir şekilde okumak öylesine güzel bir histi ki... İki Merve Akıncı kitabının ikisi de bende imzalı bir şekilde var, oley!
Senli'ye bugün öğlen saatlerinde başladım ve bir saatte yarısına gelmiştim bile. Şahmelek'ten çok daha az sayfalı fakat ondan kat be kat daha güzel bir kitaptı Senli. Henüz ilk yirmi sayfasını okumuşken anladım ki, Merve'nin ilk kitaptaki dili yok bu sefer. Çok daha olgunlaşmış, çok daha gelişmiş, çok daha oturaklı... Gerçi Şahmelek ve Senli'nin türü birbirinden çok ayrı, bunu da dipnot olarak düşmeliyim buraya. Şahmelek'te bir roman havası hissediyorsunuz fakat Senli sanki genç bir kızın defterini alıp okuyormuşsunuz hissi veriyor size.
Detaylı yorumuma girecek olursam...
Kitabı anlamak ilk başlarda zordu, farklıydı çünkü Senli. Uzun zamandır bu tarz bir kitap okumamıştım, haliyle anlamakta biraz güçlük çektim. Kitap Bahar'ın ağzından anlatılıyor ve Bahar'ın Karan'a duyduğu aşk öylesine saf, öylesine güzel ki "Keşke birisi de beni böyle sevse," diyorsunuz.
Kitap boyunca Bahar'ın ne kadar saplantılı olduğunu düşündüm durdum. Evet, Karan'a aşıktı. Karan'ı seviyordu. Yine de birisine saplantı derecesinde bu duyguları beslemek insanı yaralıyor ve günden güne eritiyor. Bahar'da da bunu görebiliyordunuz. Kendisinden sürekli ödün veriyor, Karan'a ne kadar aşık olduğunu anlatıp duruyordu.
Karan ise Bahar'ı sürekli kullanıyordu ve bir an kitabın içine dalıp "Bu kız seni seviyor, gerizekalı!" diye bağırmak istedim. Oldum olası karşısındaki insanın aşkını görmeyen adi insanlardan nefret etmişimdir; bu Karan için de geçerliydi. Karan'ı sevmedim.
(Yukarıda görmüş olduğunuz fotoğrafta diyette olan bir Apollon da görüyorsunuz.)
Daha önce de belirttiğim gibi Senli sizde bir roman hissiyatı uyandırmıyor. Tam aksine istediğiniz zaman istediğiniz bir sayfasını açıp okuyabilirsiniz. Kitapta birbirinden bağımsız anılar yer aldığı için çok sorun olmayacaktır. Olay örgüsü hakkında net bir şey söyleyemeyeceğim fakat olayların işlenişi hakkında şunu söylemeliyim ki kesinlikle yaşadım. Bahar'ı da, Karan'ı da her bölümde hissettim. Her bölümde Bahar'ın Karan'a olan aşkı ve Karan'ın onu göremeyecek kadar kör olması var. Üzgünüm Karan fakat yaptığın iyilikler bile seni sevmemi sağlamıyor.
Bahar'a göre Karan uçlarda yaşıyor olsa da bence uçlarda yaşayan asıl karakter Bahar'dı, zaten kitabın sonu da bunu destekler nitelikteydi. "Bahar kendine gel," diyerek onu sarsmak istedim. Çünkü gerçekten sevenler daima kaybediyor, ben bunu bilir bunu söylerim. Bahar'a göre Karan'sız bir dünya düşünülemez...
Kitapta en beğendiğim sahnelerden bir tanesi muhtemelen Karan'ın Bahar'a aldığı polaroid fotoğraf makinesiydi. Bahar'ın tabiriyle şipşak kamera! O makinelerden ne kadar çok istiyorum bir bilseniz... Ayrıca kitapta geçit olarak adlandırılan sayfaların arkalarında tıpkı ayraçtaki gibi fotoğraflar bulunuyor; hepsi de çok güzel! Hazır ayraçtan konu açılmışken söyleyeyim, Müptela'nın bu ayracı gerçekten çok güzel düşünülmüş!
Kitabı okurken altını çizdiğim yerleri de sizlere aktarayım hemen. Aslında kitapta altı çizilesi çok fazla yer vardı, özellikle benim gibi romantik türde kitapları seviyorsanız. Yine de en beğendiklerimi çizmek istedim.
"Benim temiz kalan yanım gibisin Bahar. Seni kaybedersem, sanırım ben de kaybolacağım."
"Bir insanla, tertemiz duygularla seven bir insanla neden dalga geçesindi ki? Beni sana olan aşkımla vurursan, beni öldürürdün Karan."
"İlişkimizin bir baharı olsaydı bu sonbahar olurdu."
(Siyah defterimde yer bulmaya hak kazanan alıntı!)
"Anılar geçidimin yıldızları söndüren kısmıydı bu. Gökyüzüne baktığımda yıldızların birer birer kaybolduğunu görmüştüm."
Eğer kitabın sonu hakkında yorum yapacak olursam... Yapamıyorum! Beni ters köşe etti! Gerçekten, gerçekten bunu beklemiyordum. Aklımdan geçmemişti ve ne yapacağımı bilemedim o satırları okurken. Kitabı okurken hep 4 puan vermeyi düşünmüştüm kitaba fakat beni böylesine şaşırttığı için 5 vermeyi daha uygun gördüm. Sonunda beni şaşırtan kitapları çok seviyorum, bu da bir gerçek. Ayrıca Müptela Yayınları'na da teşekkür etmek istiyorum çünkü Senli'nin kapağı gerçekten çok güzel! Bayıldım, bayıldım, bayıldım!
Yazarımızın hayal gücüne sağlık diyerek kitaba güzel bir 5 puan veriyorum. Bunu da sonunda beni şaşırtarak aldığını yenileyeyim. :D Merve'nin kalemi gelişmiş, çok daha oturmuş ve güzelleşmiş. Eğer ilk kitabını beğenmediğiniz için Senli'yi almıyorsanız yıkın o kuralı! Senli'deki kalemi çok çok daha güzel!
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilAksi ben Şahmeleki daha cok sevdim
YanıtlaSil